ABD TEMASSIZ ÖDEMEDE GERİDEN
GELİYOR
Ben benden öncekinin bıraktığı yerden başladım.” Thomas Edison
Chipli kartların ABD’deki penetrasyonu bugüne kadar
sınırlı kalmıştı. Ancak uygulamaya başlanmasıyla birlikte ABD’deki banka ve
perakendeciler için temassız işlemler önem kazanmaya başladı.
ABI Research tarafından yayınlanan
rapora göre, ABD’de 2020’ye kadar ihrac edilecek temassız kart sayısının 330
Milyon adede, Avrupa’da ise 420 Milyon adede dayanacağı öngörülüyor. 2015’te bu sayı ABD’de
25 Milyon adetle sınırlı kalmıştı.
ABD’li tüketicilerin temassız chipli kartları
kullanmaya başlaması sürecinde, kullanımla ilgili bilgilendirilmeleri ve eğitimleri
oldukça önemseniyor. Her ne kadar
manyetik bantlı teknolojilerden daha güvenli olsa da temassız teknolojilere
geçişte, güvenlik açısından dikkat edilmesi gereken pek çok nokta olduğu ABI
Research tarafından vurgulanıyor.
Adaptasyon sürecinde ABD’li
tüketici ve perakendecilerin bu alanda geçmişi olan ülkelerde yaşanan
deneyimleri de dikkate almaları gerekiyor.
İngiltere
İstatistiklere göre İngiltere’de
10 kart işleminden biri artık temassız yapılıyor. 2015 yılına kıyasla bu ciddi
bir sıçramanın göstergesi.
Eylül 2015’te Londra Toplu Taşıma
Sisteminde temassız ödemeye geçilmişti. Şimdi her gün yaklaşık 1 milyon transit
yolcu işlemlerini temassız olarak gerçekleştiriyor.
İngiltere’deki 1.7 milyon üye
işyerinin yaklaşık 320 bininde temassız terminaller bulunuyor. Bunun yanında
tüm terminallerin temassız işlemleri desteklemesi için verilen son tarih 2020.
Avustralya
Avustralya’ya baktığımızda, Avustralyalıların
%66’sının kartlarıyla temassız işlem yapabilecekleri konusunda bilgi sahibi
oldukları, %50’sinin ise haftada en az bir kez temassız işlem yaptıkları
görülüyor.
Kanada
Temassız kart işlemlerinin çok
hızlı yükseldiği diğer bir ülke ise Kanada… Ülke çapındaki üye işyerlerinin
%75’i temassız ödeme kabul ediyor. Kart işlemlerinin yaklaşık %10’u temassız
olarak yapılıyor ve bu oran her ay %1 oranında artarak büyüyor.
PEKİ YA ABD?
ABD EMV ve EMV tabanlı temassız
teknolojilere heves etmemiş, Avrupa’nın önderlik ettiği bu dönüşüme vakti
zamanında ilgiyle yaklaşmamıştı. Kart kopyalamaları nedeniyle, ABD’de pek çok
dolandırıcılık işlemi olmuş, Türk Bankaları ve kart hamilleri de bundan payını
ziyadesiyle almıştı.
ABD’deki geçiş süreci, manyetik
bantlı sistemden temassız kartlara doğru olacak gibi görünüyor. Ancak, mobil
ödemelere geçişin tüketici alışkanlıkları ve üye işyeri altyapısı nedeniyle
beklendiği kadar hızlı olamayacağını da söyleyebiliriz.
ABD’de chipli kartlara geçiş öncesinde
mobil ödemelerle ilgili geçiş çalışmalarına da tanık olmuştuk.
Apple Pay Eylül 2014’te ABD’deki ilk
lansmanı sonrasında pek rağbet görmemiş, ancak Mart 2016’dan sonra uygulamanın
şaşırtıcı bir hızla yüklendiği görülmüştü. İlk kullanımlar yüksek seyrederken, ödeme
sisteminin tekrarlayan kullanım sayıları ise giderek düşmüştü. İşlem sayılarının istenen seviyelere
gelememesinin en önemli nedeni olarak iPhone6/6S sahibi olan tüketicilerle
temassız terminale sahip üye işyerlerinin kesişimlerinin düşük seviyede olması
gösteriliyor.
İngiltere, Avustralya ve Kanada
pazarlarına baktığımızda, tüketicilerin temassız ödeme alışkanlıklarının aynı
kullanım fonksiyonlarını içerecek şekilde mobil ödemeye kolayca
kaydırılabildiğini gözlemliyoruz. Özetle,
tüketici alışkanlıklarının benzer kullanım metodlarıyla farklı kanallara
kaydırılması mümkün.
ABD’de temassız kart sistemi
kullanılmadan doğrudan mobil ödemeye geçilmeye çalışılmış olsa da, tüketici
alışkanlıkları ve mobil ödemenin geçerli olduğu noktaların sınırlı olması
dolayısıyla bu sürecin isteneni vermediği anlaşılıyor.
yaygınlık
İngiltere ve Avustralya’yı ele
aldığımızda, her iki ülkede de bankacılığın perakende segmentlere
yoğunlaştığını görüyoruz.
Gelin öncelikle İngiliz Barclays’e
bakalım. Banka, ülkenin kart cirosunun %40
payına sahip ve ilk sırada yer alırken, üye işyeri cirosunda da %38 pazar
payıyla ikinci sırada. Bu yönden bakıldığında
Barclays tek başına temassız kart uygulamasına geçmeye karar verdiğinde, bunu
oldukça hızlı bir biçimde kendi “network”ünü adapte ederek gerçekleştirebiliyor.
İngiltere’de işlem ortalamasının
düşük ancak hızlı tüketimin yoğun olduğu noktalarda da temassız işlemlerin
yapılabildiğini görüyoruz. Bunların başında Londra Metrosu, Tesco ve benzeri
marketler / alışveriş merkezleri geliyor.
İngiltere Kart Kuruluşu
istatistiklerine göre, temassız banka kartı işlemlerinin %54’ü ortalama £8 (33.34
TL) tutarındaki temassız işlemler için kullanılıyor.
İngiltere’nin en yoğun ve en hareketli
olan şehri Londra’ya baktığımızda, 8.5 milyon merkezi, 3 milyon banliyö
nüfusuyla finansal işlemlerin yoğunlaştığı bir finans merkezini oluşturuyor.
Benzer durum Avustralya ve Kanada
için de geçerli.
Araştırma firması Juniper’in
raporuna göre ABD’deki üye işyerlerindeki temassız terminal oranı %2 civarında. Dolaşımdaki temassız kartların genele
oranları ülkelere göre şöyle şekilleniyor;
ABD’de 600:1, İngiltere’de 200:1, Polonya’da 70:1, Fransa’da 50:1, İspanya’da
15:1.
Chipli kartlara geçişte kartları
kabul edecek olan üyeişyerlerinin yaygınlığı oldukça önemli. Müşteri elindeki
kartı ve özelliklerini kullanamadığı müddetçe, yapılan yatırımın da geri dönüşü
olmayacaktır.
GÜVENLİK UNSURLARI
ABD’de yeni ihraç edilecek olan
chipli kartlar klonlanmayı ve mağaza içi sahtecilik işlemlerini önlemek üzere etkin
güvenlik özellikleriyle donatılmış.
Güvenlik ön plana
çıkartılırken, alışveriş yapan
tüketiciler açısından chipli kartların yarattığı en büyük problem de işlem
hızları olarak ortaya çıkabilir. Manyetik bantlı sistemde hızlı bir biçimde
gerçekleşen işlemler chipler devreye girince tüketicilerin alıştığı hızda olmayacaktır. Ancak, bu noktada temassız kartlar ABD’li
tüketicilerin hayatında hem güvenlik hem de hız anlamında önemli katkı
sağlayacak gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder