Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!
Goethe
1990’lı yıllarda özellikle toptan
satışlarda ödemeler genellikle çeklerle yapılırdı. O dönemlerde çek karnesi
almak hem kolaydı, hem de Bankalar müşteriye jest yapmak için ilk müşteri
ziyaretlerine bir koçan çek karnesi bastırıp götürerek rekabette avantaj elde
etmeye çalışırlardı. Sonra sonra jest mahiyetindeki çek koçanlarının yerini
jest kredi kartları aldı. Bankacıların jargonundaki jest kredi kartının tarihi
de genellikle bu ve benzeri uygulamalara dayanır.
Bugüne geldiğimizde ise, çek
kullanımlarının yerini kartların aldığı, nakit yerine temassız ve mobil
ödemelerin kullanılmaya başlandığı bir dijital dönüşümün yaşandığını görüyoruz.
Ödemelerin Global Gelişimi
Capgemini tarafından hazırlanan
“2016 Dünya Ödemeler Raporu” da bu dönüşümün kanıtı olurken, global işlem
bankacılığındaki rekabet alanlarını ve fırsatları da özetliyor.
Rapora göre;
·
Nakit olmayan işlemler 2014 yılında globalde 387.3
Milyar adet iken, 2013 yılına göre %8.9 oranında artış gösteriyor.
· Büyümenin önemli kısmı %16.7 ile gelişmekte olan
ülkelerden, %6’sı ise gelişmiş ülkelerden geliyor.
· Çin, 2014 yılında İngiltere ve Güney Kore’yi
geçerek nakit olmayan işlemler ilk 10 sıralamasında dördüncülüğe çıkıyor.
·
2015’de ise nakit olmayan işlemlerin %10.1 artarak,
426.3 Milyar adede çıkması bekleniyor.
Nakit olmayan ödeme araçları
içinde kartlar 2014 yılında %11.8 ile en çok artışı gösterirken, banka kartları
tek başına %45 pay ile en çok tercih edilen ödeme yöntemi haline gelmiş durumda.
Ülkemizde de çeklerin yerini
kartlı ödemelerin aldığını yıllar içinde gözlemlediğimiz gibi buna paralel
olarak raporda verilen istatistiklerin de benzer trendi takip ettiğini görüyoruz.
Rapora konu olan global
istatistikleri değerlendirdiğimizde ödemelerde dijitale geçişin yıllar içinde
hızlanarak arttığını ve bu alanda bir vizyon geliştirmeyen Bankaların rekabette
geride kalacaklarını net bir şekilde söyleyebiliriz. Hele hele kartlı
ödemelerin 2010 – 2014 arasındaki 5 yıllık dönemde %9’luk artışla %65’lik paya nasıl
ulaştığının detaylarına baktığımızda, bu gelişimin dijital cüzdanlar ve temassız
ödemelere dayalı olduğunu görüyoruz.
Rapora göre nakit kullanım halen
revaçta. Ancak nakdin döndüğü işlemlerde, yakın dönemde hızlı ödeme
sistemlerine geçiş olacağı öngörülüyor.
Ülkemizde de özellikle, semt
pazarları, dolmuş, minibüs, taksi, gazete bayisi ve benzeri işyeri
kategorilerinde ağırlıklı olarak nakit kullanılıyor. Bu ve benzeri işlemlerin
de nakit kullanılmadan yapılabilmesi için hızlı ödeme sistemlerinin
geliştirilmesi şart.
Özetle, önümüzdeki dönem dijital
cüzdanlar ve temassız ödemeler çağı olacaktır. Dilerseniz şimdi biraz da bu
alandaki gelişmelere göz atalım.
Dijital Cüzdan ve Mobil Ödemeler
MasterCard tarafından yapılan “5.
Dijital Ödeme İncelemesi”ne göre;
-
Sosyal medyada ödeme sistemleriyle ilgili postların
%75’i dijital cüzdanlardan bahsediyor ve bunların %72’si olumlu görüş
belirtiyor.
-
Tüketiciler yeni teknolojilerin ödeme
sistemlerine etkisi konusuna oldukça ilgililer. Tüketicilerin ilgisini çeken
ilk 5 şöyle:
o
Giyilebilir Teknolojiler - %37
o
Nesnelerin İnterneti - %29
o
Akıllı Asistanlar - %20
o
Sanal Gerçeklik - %9
o
Yapay Zekâ - %5
-
Dijital Güvenlik alanında ise tüketicilerin
%43’ü geleneksel şifre yöntemlerini tercih ederken, %57’si ise parmak izi ya da
yüz tanıma gibi güncel yöntemleri uygun görüyorlar.
Dijital ödemelerin sağladığı hız
ve kolaylık zaten hepimizin malumu. Ancak bu konudaki en büyük çekincenin de
güvenlik konusunda olduğunu görüyoruz.
Dijital Cüzdan Güvenli mi?
Ben de bir kahve zincirinin mobil
uygulama ve cüzdanının kullanıcısıyım. Cep telefonum hep elimde ya da hep cebimde
olduğu için bu mobil uygulama ile kahve veya yiyecek almak benim için çok
pratik.
Uygulamayı yükledikten sonra tek
kullanımlık SMS şifresi de dâhil olmak üzere birden çok şifre girerek kartınızı
çok güvenli bir şekilde tanımlıyorsunuz. Sonrasında da mobil uygulama ve cüzdanınıza
dilediğiniz kadar ön yükleme yaparak, uygulama üzerinden kullanım
sağlayabiliyorsunuz.
Uygulamanın kurulumunu ve kart
tanımlarını yaptıktan sonra her girişte şifre sormuyor. QR kod ile gene şifre
girmeden ödeme yapabiliyorsunuz. Mobil cüzdan yüklemelerinde de şifre
bulunmuyor. Ancak cep telefonum parmak izi ve şifre korumalı olduğundan bu bana
bir güvence veriyor. Üstelik bu mobil cüzdan kahve dükkânları dışında başka bir
yerde kullanılamadığı için bu da güvenlik anlamında iyi hissettiriyor.
Dijital cüzdanların güvenliği, geleneksel
şifreler ile biyometrik şifreleme arasındaki farklar ve bunlarla ilgili
sistemlerin, kurguların tüketiciye daha iyi anlatılması gerektiğini ve bu
anlamda tüketicinin bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira
tüketiciler bilgi sahibi olmadıkları yöntemlerle ödeme yapma konusunda güvensiz
ve çekimser olabiliyorlar.
Tüketici Hız İstiyor
Günümüz tüketicileri ürün ve
hizmetlere daha hızlı erişmek istiyor. Bunu alışverişlerde mobil ödeme ve
dijital cüzdanlarla hızlı ve pratik şekilde yapmak isterken, internet
alışverişlerinde de aynı konforu bekliyor.
Şimdilik sadece İstanbul’da
hizmet veren hızlı teslim dijital alışveriş platformu Getir de bu nedenle
tüketicilerin gözdesi.
Yurt dışında Amazon Prime aylık/
yıllık abonelik ile hızlı teslim alternatifleri ve abonelere özel ayrıcalıklar
sunuyor. Fransa Amazon müşterileri evlerine 72 saat içinde teslim edilebilen
SEAT Mii model arabaları internet üzerinden 500 Euro depozito ile sipariş edip,
ehliyetlerinin teyidi sonrası kalan tutarın ödenmesiyle birlikte satın
alabiliyorlar. Internet devi Amazon ayrıca dronlarla 30 dakikadan daha kısa bir
zamanda evlere servis yapabilecek bir sistem üzerinde de çalışıyor.
İngiliz süpermarket zinciri
Sainsbury bisikletle Londra’nın belirli bölgelerine yiyecek ve içecek sipariş teslimlerini
1 saat içinde yapıyor. Chop Chop adı altında Eylül 2016’da anons edilen bu yeni
uygulama İngiltere’de bir ilk. 20 adede
kadar olan acil yiyecek içecek ihtiyaçları için bu uygulamadan faydalanmak
mümkün.
Sonuç ve özet olarak; dijital
dönüşümün bir parçası olan dijital cüzdanlara geçiş, günümüz insanının talep ve
ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde dizayn ediliyor ve gelişiyor. Özellikle
zamanın altın değerinde olduğu metropollerde yaşayanlar için bu ve benzeri konfor
sunan çözümlerin de giderek hayatımıza daha fazla gireceğini söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder