“Değişim
gelenekleri değiştirmez, sağlamlaştırır.
Değişim meydan
okumadır, fırsattır; tehdit değildir.”
İngiliz Prensi
Philip
Kripto Paralar Merkezi
Sistemleri Alt Edebilir mi?
İcatların ihtiyaçtan geldiğini söyleyen çok eski bir söz vardır
bilirsiniz. Finansal teknoloji ve hizmetler söz konusu olduğunda da bu söz bence
aynen geçerli.
Ekonomistlere göre bir bölgenin ekonomik canlılığı, mal ve
hizmet alımı için yapılan ödemelerin ne kadar hızlı, kolay ve güvenilir şekilde
hareket edebildiğiyle ölçülüyor. Keza buna yatırım ve işgücünü de dâhil
edebiliriz.
Diğer bir deyişle, ödeme sistemleri ne kadar gelişmiş ise, o
bölgenin ya da ülkenin parasal dinamikleri ve ekonomisi de o denli gelişkin
oluyor. Blockchain teknolojisi de bu dinamikleri hızlandırmak ve dünya çapında
ekonomik kalkınmanın yolunu açmak açısından önemli bir araç. Bu aracı
ekonomisini geliştirmek ve canlandırmak adına kullanan ülkeler ve bölgeler hiç
de az değil.
Latin Amerika, Asya ve Afrika’da Blockchain ve kripto para
teknolojilerini bu amaçla kullanmayı planlayan ülkeler ve girişimler görüyoruz;
Latin Amerika
ülkelerinden; Meksika, Bitcoin ve ilgili teknoloji şirketlerinin
faaliyetlerini Merkez Bankası aracılığıyla düzenleyen bir kanun tasarısı
oluşturmuş. Bu yolla, finansal hizmetlerin
maliyetinin düşürülmesi, nüfusun daha büyük bir bölümünün bu hizmetlere erişebilmesi
hedefleniyor. Özellikle havale ve sınır ötesi ödemelerin gelişim göstereceği ve
bu ilerlemenin ülkede yabancı yatırımı büyük ölçüde artırabileceği öngörülüyor.
Meksika’nın Bitcoin’e yönelmesindeki haklı nedenler ise şöyle sıralanıyor;
Meksika’nın Bitcoin’e yönelmesindeki haklı nedenler ise şöyle sıralanıyor;
- Fiziksel para kullanımının azaltması,
- Verimli çalışan şeffaf bir vergilendirme süreci yaratılması,
- Düzenleme ve denetlemenin kolaylaştırılması,
- Düşük maliyetli ve yüksek kalitede bir dijital ekonomi yaratılması.
Venezüela diğer Latin America ülkeleri arasında, ilk gerçek
bitcoin ekonomisinin uygulayıcısı olarak kabul edilmiş durumda. ABD ve Kanada ile yakın ticari ilişkiler
nedeniyle de, kripto paralar kur riskine önlem alma amaçlı da kullanılıyor.
Aslına bakarsanız, bu saydıklarımız bence Ülkemiz de dâhil
olmak üzere küresel ekonomiye entegre olmayı hedefleyen ve vatandaşlarının
refahını samimi olarak arttırmayı düşünen tüm ekonomiler için geçerli. Tabii
ki, tek başına teknoloji ile bu hedeflere ulaşmak mümkün değil, sermaye
gruplarının desteğini almak ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele iradesini de göstermek
gerekiyor diye düşünüyorum.
Asya ülkelerinden;
Çin ve Japonya, Asya'da kripto paraların benimsenmesinin önünü açtı gibi
görünüyor. Japon kripto para şirketi Bitflyer Dünya çapındaki kripto ödemelerin
nerdeyse % 30'unu gerçekleştiriyor. Yüksek eğitimli ve değişime açık bir halk olan
Japonların, ülkelerindeki negatif faiz uygulamasından sakınmak ve varlıklarını
korumak için kripto para birimini daha hızlı benimsediklerini söylemek mümkün.
Wepay QR kod ödeme teknolojileri sayesinde, Çin’in nakitsiz bir
topluma doğru yol aldığını görüyoruz. Ancak, WeChat hala Çin hükümeti tarafından
yakından takip ediliyor. Çin’in elitleri, ihracatın üst seviyede tutulabilmesi için
yapılan devalüasyonlardan dolayı varlıklarını ve ödemelerini farklı bir ortama almaya
istekli olduklarından kripto paraya geçiş kuvvetlenmiş; ancak, Çin hükümetinin
kripto parayı bu yılın başında yasaklamasıyla birlikte bir duraksama yaşanmıştı.
Temmuz ayında yapılan açıklama sonrası şimdilerde Çin hükümetinin kripto
paraları ABD uygulamalarına benzer şekilde serbest bırakacağı öngörülüyor.
Hindistan’da da benzer bir durum yaşandı. Birçok Hintlinin
Merkez Bankasına olan güveni sarsıldığından, bu ülkedeki Bitcoin ticaret hacmi
de yükselmişti. Ancak, Hindistan Merkez Bankası ülkedeki kripto paraları bu
yılın Nisan ayında yasaklayarak, kendisinin bir kripto para çıkartacağını
açıkladı. Karara itirazlar ve dava süreci devam ettiğinden, kripto paraların
Hindistan’daki geleceği şimdilik kuşkulu.
Asya, bu işe bayağı hevesli görünüyor. Bölgedeki devlet
yönetimlerinin bu alanda yapacakları düzenleme sonrasında sanırım kripto para
kullanımlarında çok hızlı bir gelişim gözlemleyeceğiz.
Afrika
Fırsatlar diyarı Afrika’da ise kripto paralar inanılmaz bir hızla
benimsenmiş durumda. Güney Afrika, Nijerya ve Zimbabve gibi Afrika ülkelerinde
servetlerini güvence altına almak isteyenler kripto parayı bu anlamda bir
tercih olarak görüyorlar. Takealot, Bidorbuy ve Kaizer Chiefs gibi servis
sağlayıcılar Bitcoin ödemelerini kabul ediyorlar ve kripto paraların gelişimi
anlamında Afrika bir sonraki büyük pazar olarak görülüyor. Tabii ki sunulacak
hizmetin bedeli, halkın ödeme gücüne göre belirlenmeli.
Kripto Paradan
Kaçış Yok
Kripto paranın hükümetlerin ve merkez bankalarının
uygulamalarına karşı, özgür ve global bir para birimi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz.
Çin ve Hindistan gibi kripto parayı yasaklayan ülkeler olmasına rağmen, güçlü
bir şekilde gelen bu hareketin önünde durulabileceğine inanmıyorum. Çağı ve
değişimi yakalayabilen ülkelerin bu dönüşümün önünde durmak yerine bu dalga ile
daha yükseğe çıkmayı hedeflemeleri gerektiğine inanıyorum.
Diğer yandan, kurumsal yatırımcıların da bu alana çekilmesi
gerekiyor. Bu da kripto paraların sağlam bir zemine oturmasından sonra mümkün
olacaktır diye düşünüyorum.
Kurumsal
Yatırımcılar
Finansal kuruluşlar, dijital para birimleri için yeni fonlar
oluşturmaya, özel masalar açmaya başladılar bile. Kurumsal yatırımcıların
kripto paraları sağlam ve meşru bir varlık sınıfı olarak kabul edebilmeleri
için çeşitli spot ve türev ürünlerle düzenlenmiş, tam özellikli bir ticaret
borsasının oluşması beklenecektir.
Kripto paralar, perakende kullanıma yönelik olarak
hayatımıza girdi ve gelişti. Bu gelişim sürecinde geleneksel kurumsal sermaye
ve büyük varlık sınıflarının ihtiyaçları görmezden gelinmiş oldu. Bu tür büyük kurumsal yatırımcılar; türev ürünleri, güvenli merkezlerde barındırılan güvenilir bir
teknoloji altyapısını, piyasayla uyumlu ürün ve hizmetleri talep ediyorlar.
Kurumsal yatırımcıların mevcut perakende odaklı kripto
borsalarını benimsemekte zorlanacaklarını söyleyebiliriz. Kripto paraların, varlık sınıfından sermaye
sınıfına dönüştürülebilmesi için daha iyi bir altyapıya ve piyasalarda
güvenilirlik oluşturmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Zira, kurumsal
yatırımcılar genelde derecelendirme kuruluşlarının verdiği notları baz alarak
ve bu nota karşılık gelen risk priminin kazancını talep ederek yatırım
yaparlar. Kripto para ve borsalarının bu noktaya gelebilmesi için olgunlaşmaya ve
yeni süreçlerin oluşturulmasına ihtiyaç duyulacağı konusuna eminim siz de
katılacaksınızdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder