İnternette
Margaret Thatcher ile ilgili haberleri ararken Thomas Malnight ile Tracey Keys
tarafından kaleme alınmış bir makaleye rastladım. www.globaltrends.com
Makale,
Yazarların “2013’ün Global Trendleri” hakkındaki öngörülerini ve sahipsiz ekonomi ile ilgili düşüncelerini içeriyor. Yazıyı iki bölümde yayınlayacağım. İlk bölüm sahipsiz ekonomi, ikinci bölüm ise global trendlerin alt açılımını içeriyor olacak.
Son
dönemde dünyaya egemen olan toplumlar, politikalar, sosyal akımlar, ekonomik
dengeler ve yaşam şekilleri hızlı biçimde değişiyor. Bu değişimin içinde kalabilenler, buna hemen uyum sağlayabiliyorlar.
Tabii
ki, öngörülerin gerçekleşme ihtimalleri %100 değil; ama olasılıkları
değerlendirmenin, ve bunları dikkate alarak beyin jimnastiği yapmanın hiçbir
zararı yok. Hatta bu öğrendiklerimiz işimize, kendi kişisel gelişimimize, kariyerimize ve çocuklarımızı
yetiştirirken bize katkı da sağlayacaktır.
Haydi şimdi bu yeni trendlere hep beraber bir göz atalım.
Sosyal
medyanın, mobil ve dijital teknolojilerin yayılması, çözüm ve deneyimin önemini
artırdı, yaşantımızda, verdiğimiz kararlarda, seçimlerimizi yapma şeklimizde ve dolayısıyla ekonomide değişimi getirdi. Tüketiciler üreticiler karşısında daha güçlü
konuma geldiler.
Şimdi
insanların daha fazla seçeneği var ve seçimlerini arkadaşlarıyla, topluluklarla
ve ağlar üzerinden fikirlerini paylaşarak yapıyorlar. Bunun sokağa
yansımalarını da Ortadoğu’da Arap Baharında gördük.
Artık
her şeye etki edilebiliyor, hatta bu etki tek bir kişi tarafından da, büyük bir
topluluk tarafından da oluşturulabiliyor.
Bu olgu, bugüne kadar hükümetlerde, organizasyonlarda bulunan
yönlendirme gücünün bireylere iadesidir.
Toplum tarafından önemli görülen değerler değişmektedir. Mal ve hizmetlerin
mevcut ve erişilebilir olması tüketiciler açısından artık yeterli değildir,
bunların yerini kişiselleştirilebilir ve müşterinin bizzat katılımıyla
geliştirilmiş çözüm ve deneyimler almaktadır.
Sahip olmanın gücü artık eskisi kadar değerli görülmemektedir, özellikle
genç nesillerde elde edilen deneyimlerle kişileri harekete geçirebilen bireyler diğerlerinin
gözünde statü elde etmeye başlamıştır.
Bu gelişmeler bizi sahipsiz ekonomi kavramına götürmektedir. Sahipsiz
ekonomide gereksim duyduğumuz şeyler paylaşılarak veya kiralanarak giderilecektir,
illa ki sahip olmak gerekmeyecektir. Şirketler, hedefleri ve topluma verdikleri
katkıları çerçevesinde müşterileri, çalışanları ve hissedarları tarafından değerlendirilecek ve yargılanacaktır.
Meşru ve legal iş yapmayan şirketlerin personel istihdamı ve kâr etmesi
oldukça zorlaşacaktır. Çünkü bu tür şirketlerin yaptığı hatalar kısa zamanda
sosyal ağlarda konuşulacak ve şirketin değerliliğini azaltacaktır.
Bugün
tüketiciler sadece bir kişiden değil, pek çok kişiden
etkileniyor. Dolayısıyla, artık birebir değil, çoklu etki ve hatta kulaktan
kulağa yayılan bir etkileşim söz konusu olduğundan pazarlama faaliyetleri artık
sadece alıcıya yönelik değil tüm sosyal ağları kapsayacak şekilde olmalıdır.
Bu
durumda tüketiciyi etkileyecek faktör üreticinin kendisi midir? Yoksa Google,
Apple, Facebook, Amazon gibi kanallar mıdır?
Değişen
dünyada, işbirliği ve ağlar giderek önem kazanmaktadır, endüstriler de buradan elde
edecekleri girdilerle tüketiciye değer yaratan çözüm ve deneyimleri oluşturmak üzere değişecek, tüketici beklentilerine göre kendilerini yeniden
şekillendireceklerdir.
Yazının ikinci bölümünü de daha sonra yayınlıyor olacağım, bu son bölüm on yeni global trendi içeriyor olacak.
Yazının ikinci bölümü için tıklayınız.
Yazan: +Elif Bilge
Yazının ikinci bölümü için tıklayınız.
Yazan: +Elif Bilge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder