Global trendlerin ilk bölümünden sonra; ikinci ve son bölümünü de aşağıda bulabilirsiniz:
1- Sosyal
Ağlar: Yeni Nesiller Dijital Dünyada İlerliyor
Sosyal teknolojiler günlük hayatımızın merkezine oturdu. Sosyal
ağ nesilleri, iletişim kanallarını geliştirerek daha yaygın olmaya ve tüketiciler için daha fazla değer yaratmaya imkan sağlayacak şekilde, şirketleri
içeriden değiştirmeye başladılar bile.
İş
ortamının mobil ve bağlantıda olma olgusu, iletişim ve pazarlamadaki ilişkileri
de birebirden, çoklu hale getirdi.
2- Yeni
Değerler: Yeni Müşteri Kazanma Savaşını Tüketici Kazandı
21.
yüzyılın değer tanımı değişiyor. Söyle ki, tüketiciler satın aldıkları ürün ve
hizmetlerle ilgili olarak kişiselleştirme özelliklerini, yaratılan ürün/
hizmete geri bildirimlerle katkı vermeyi istiyorlar. Böylece, “benimle yapıldı”
/ “benimle paylaşıldı” kavramlarına ve “sahipsiz ekonomi”ye doğru geçiş yapılıyor.
3-
Üretim
de, Tüketim de Mobil
Mobilite
yeni bir evreye geçiş yaptı. Sadece tüketimde değil, değer üretmek için gereken
araç ve kaynaklara da her an her yerden erişim mümkün. Küçük ölçekli üretim
yeniden şekilleniyor, yenilenebilir teknolojilerle enerji üretimi sağlanıyor,
geniş kitlelere eğitim veren platformlar eğitimi evrimleştiriyor.
4-
Endüstriyel
Devrim: Robotlar ve Akıllı Makineler İşlere Yeniden Şekil Verecek
Robotlar ve akıllı makineler toplumu yeniden yapılandıracaklar. Şimdiden robot
resepsiyonist, bankacı ve hatta gardiyanlar var. Teknoloji sayesinde amatörler profesyoneller
tarafından yapılabilen işleri yapabilmeye muktedir oldular. Bunun iyi tarafı
yaşlıların bakımında bu robotlar kullanılabilirler, kötü tarafı ise çok fazla
iş kaybı yaşanacak olması.
Akıllı
makine dalgası yeni iş kolları yaratacak, buradaki esas mesele o derece uzman
işgücünün sağlanması olacak.
5-
Uzay
Yarışı: Teknolojinin Sınırlarını Gene mi Zorlayacağız?
Mili
uzay programlarındaki bilimsel gelişmeler iş ve özel hayatımıza global
telekomünikasyondaki gelişmelerle etki ediyor ve etmeye devam edecek.
Şimdilerde
ticari uzay gezileri ve keşifleri hayatımıza girdi. Hatta yeni bir uzay yarışı
ABD, Avrupa ve Çin’in arasında başladı bile. Bu konudaki tartışmalar, uzayın
sahipliği ve uzayla ilgili yeni buluşların toplum yararına kamuoyuna duyurulup
duyurulmaması olacaktır.
6-
Jeopolitik
Savaşlar: Gelecek İçin Mücadele
BRICS
ve hızlı büyüyen ülkeler; ekonomik ve sosyal gelişimi kontrol etme
mücadelesindeler. Bu ülkelerin ekonomik, sosyal ve politik açılardan farklı
olmaları nedeniyle global platformda çok kutuplu bir görünüm oluşuyor.
Büyük
şirketlerin yanında onlarla birlikte hareket eden politikacılar, bu yeni
dünyada yerlerini bulmaya ve pozisyonlarını kontrol etmeye çalışıyorlar.
Değişen trendlere göre; hükümetlere güven azalırken, milliyetçilik yükseliyor
ve halka karşı güç kullanımı artıyor. Ülkelerin kendi içlerindeki veya diğer
ülkelerle ilişkilerinde radikal politikalara yönelim artıyor.
7-
Kaynak
Savaşları Tırmanıyor: Bolluktan Kıtlığa
2050
yılında dünya nüfusunun 9 Milyar olacağını düşünürsek, iklimlerin de değiştiği
gerçeği ile birlikte kaynakların ne kadar
baskı altında olduğunu anlayabiliriz. 2030 yılı sonunda, dünya
kaynaklarının sunabildiğinin tam iki kat fazlasını talep ediyor olacağız. Bu
durum sosyal huzursuzluklar ve çatışma ortamı doğuracak ki, insanlar ve ülkeler
bu az bulunur kaynaklar için mücadele veriyor olacaklar.
8-
İş
Dünyası Harekete Geçiyor: Kârlılıktan Amaca
Yeni
sosyal ve ekonomik gelişmelere ayak uydurabilmek için pek çok sektör yeni role
soyunuyor. Kuruluşlar, bağ kurdukları firmaların etkileri ve motivasyonunu
sorgulayan tüketicileri, çalışanların ve hissedarların gözünde meşruluğunu
inşaa etme çabasındalar.
9-
Bilgi
Güçtür: Bilgi Güvenliği Önemlidir
Siber
uzay güvenlik konusunda mücadele verilmesi gereken en yeni cephe hattı. Bilgi
ve enformasyon, ülkelerin, organizasyonların ve bireylerin rekabet avantajıdır.
Ancak,
mobilitenin artmasına ve ticaret, politika, toplum gibi alanlardaki
demokratikleşmeye paralel olarak, siber suçlar ve siber savaşlar artıyor. Bu
konuda açılan davaların, politikaların ve regülasyonların çoğalması da bunu
göstermektedir.
10-
Bankaya
İhtiyacı Olan Var mı?
Son
yıllarda finansal sistemde kırılmalar yaşandı. Bu kırılma sonrasında ise; regülatörler
değişimi, iş dünyası yeni finansman yöntemlerini, tüketiciler ise yeni alternatifler
istediler. Geleceğin bankaları devletlerin kontrolünde olacaklar. Şirketler
nakit yerine barter ve ortak para birimleri üzerinden ticaret yapacaklar.
Dijital cüzdanlar ve mobil bankacılık GSM operatörlerine ve yazılım
şirketlerine kapılarını açacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder