7 Ekim 2018 Pazar

Kripto Paralar Merkezi Sistemleri Alt Edebilir mi?


“Değişim gelenekleri değiştirmez, sağlamlaştırır.
Değişim meydan okumadır, fırsattır; tehdit değildir.”
İngiliz Prensi Philip

Kripto Paralar Merkezi Sistemleri Alt Edebilir mi?

İcatların ihtiyaçtan geldiğini söyleyen çok eski bir söz vardır bilirsiniz. Finansal teknoloji ve hizmetler söz konusu olduğunda da bu söz bence aynen geçerli.

Ekonomistlere göre bir bölgenin ekonomik canlılığı, mal ve hizmet alımı için yapılan ödemelerin ne kadar hızlı, kolay ve güvenilir şekilde hareket edebildiğiyle ölçülüyor. Keza buna yatırım ve işgücünü de dâhil edebiliriz.


Diğer bir deyişle, ödeme sistemleri ne kadar gelişmiş ise, o bölgenin ya da ülkenin parasal dinamikleri ve ekonomisi de o denli gelişkin oluyor. Blockchain teknolojisi de bu dinamikleri hızlandırmak ve dünya çapında ekonomik kalkınmanın yolunu açmak açısından önemli bir araç. Bu aracı ekonomisini geliştirmek ve canlandırmak adına kullanan ülkeler ve bölgeler hiç de az değil.

Latin Amerika, Asya ve Afrika’da Blockchain ve kripto para teknolojilerini bu amaçla kullanmayı planlayan ülkeler ve girişimler görüyoruz;

Latin Amerika ülkelerinden; Meksika, Bitcoin ve ilgili teknoloji şirketlerinin faaliyetlerini Merkez Bankası aracılığıyla düzenleyen bir kanun tasarısı oluşturmuş.  Bu yolla, finansal hizmetlerin maliyetinin düşürülmesi, nüfusun daha büyük bir bölümünün bu hizmetlere erişebilmesi hedefleniyor. Özellikle havale ve sınır ötesi ödemelerin gelişim göstereceği ve bu ilerlemenin ülkede yabancı yatırımı büyük ölçüde artırabileceği öngörülüyor.

Meksika’nın Bitcoin’e yönelmesindeki haklı nedenler ise şöyle sıralanıyor;

  • Fiziksel para kullanımının azaltması,
  • Verimli çalışan şeffaf bir vergilendirme süreci yaratılması,
  • Düzenleme ve denetlemenin kolaylaştırılması,
  • Düşük maliyetli ve yüksek kalitede bir dijital ekonomi yaratılması.
Venezüela diğer Latin America ülkeleri arasında, ilk gerçek bitcoin ekonomisinin uygulayıcısı olarak kabul edilmiş durumda.  ABD ve Kanada ile yakın ticari ilişkiler nedeniyle de, kripto paralar kur riskine önlem alma amaçlı da kullanılıyor.

Aslına bakarsanız, bu saydıklarımız bence Ülkemiz de dâhil olmak üzere küresel ekonomiye entegre olmayı hedefleyen ve vatandaşlarının refahını samimi olarak arttırmayı düşünen tüm ekonomiler için geçerli. Tabii ki, tek başına teknoloji ile bu hedeflere ulaşmak mümkün değil, sermaye gruplarının desteğini almak ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele iradesini de göstermek gerekiyor diye düşünüyorum.

Asya ülkelerinden; Çin ve Japonya, Asya'da kripto paraların benimsenmesinin önünü açtı gibi görünüyor. Japon kripto para şirketi Bitflyer Dünya çapındaki kripto ödemelerin nerdeyse % 30'unu gerçekleştiriyor. Yüksek eğitimli ve değişime açık bir halk olan Japonların, ülkelerindeki negatif faiz uygulamasından sakınmak ve varlıklarını korumak için kripto para birimini daha hızlı benimsediklerini söylemek mümkün.

Wepay QR kod ödeme teknolojileri sayesinde, Çin’in nakitsiz bir topluma doğru yol aldığını görüyoruz. Ancak, WeChat hala Çin hükümeti tarafından yakından takip ediliyor. Çin’in elitleri, ihracatın üst seviyede tutulabilmesi için yapılan devalüasyonlardan dolayı varlıklarını ve ödemelerini farklı bir ortama almaya istekli olduklarından kripto paraya geçiş kuvvetlenmiş; ancak, Çin hükümetinin kripto parayı bu yılın başında yasaklamasıyla birlikte bir duraksama yaşanmıştı. Temmuz ayında yapılan açıklama sonrası şimdilerde Çin hükümetinin kripto paraları ABD uygulamalarına benzer şekilde serbest bırakacağı öngörülüyor.

Hindistan’da da benzer bir durum yaşandı. Birçok Hintlinin Merkez Bankasına olan güveni sarsıldığından, bu ülkedeki Bitcoin ticaret hacmi de yükselmişti. Ancak, Hindistan Merkez Bankası ülkedeki kripto paraları bu yılın Nisan ayında yasaklayarak, kendisinin bir kripto para çıkartacağını açıkladı. Karara itirazlar ve dava süreci devam ettiğinden, kripto paraların Hindistan’daki geleceği şimdilik kuşkulu.

Asya, bu işe bayağı hevesli görünüyor. Bölgedeki devlet yönetimlerinin bu alanda yapacakları düzenleme sonrasında sanırım kripto para kullanımlarında çok hızlı bir gelişim gözlemleyeceğiz.

Afrika
Fırsatlar diyarı Afrika’da ise kripto paralar inanılmaz bir hızla benimsenmiş durumda. Güney Afrika, Nijerya ve Zimbabve gibi Afrika ülkelerinde servetlerini güvence altına almak isteyenler kripto parayı bu anlamda bir tercih olarak görüyorlar. Takealot, Bidorbuy ve Kaizer Chiefs gibi servis sağlayıcılar Bitcoin ödemelerini kabul ediyorlar ve kripto paraların gelişimi anlamında Afrika bir sonraki büyük pazar olarak görülüyor. Tabii ki sunulacak hizmetin bedeli, halkın ödeme gücüne göre belirlenmeli.

Kripto Paradan Kaçış Yok
Kripto paranın hükümetlerin ve merkez bankalarının uygulamalarına karşı, özgür ve global bir para birimi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Çin ve Hindistan gibi kripto parayı yasaklayan ülkeler olmasına rağmen, güçlü bir şekilde gelen bu hareketin önünde durulabileceğine inanmıyorum. Çağı ve değişimi yakalayabilen ülkelerin bu dönüşümün önünde durmak yerine bu dalga ile daha yükseğe çıkmayı hedeflemeleri gerektiğine inanıyorum.

Diğer yandan, kurumsal yatırımcıların da bu alana çekilmesi gerekiyor. Bu da kripto paraların sağlam bir zemine oturmasından sonra mümkün olacaktır diye düşünüyorum.

Kurumsal Yatırımcılar
Finansal kuruluşlar, dijital para birimleri için yeni fonlar oluşturmaya, özel masalar açmaya başladılar bile. Kurumsal yatırımcıların kripto paraları sağlam ve meşru bir varlık sınıfı olarak kabul edebilmeleri için çeşitli spot ve türev ürünlerle düzenlenmiş, tam özellikli bir ticaret borsasının oluşması beklenecektir.

Kripto paralar, perakende kullanıma yönelik olarak hayatımıza girdi ve gelişti. Bu gelişim sürecinde geleneksel kurumsal sermaye ve büyük varlık sınıflarının ihtiyaçları görmezden gelinmiş oldu.  Bu tür büyük kurumsal yatırımcılar; türev ürünleri,  güvenli merkezlerde barındırılan güvenilir bir teknoloji altyapısını, piyasayla uyumlu ürün ve hizmetleri talep ediyorlar.

Kurumsal yatırımcıların mevcut perakende odaklı kripto borsalarını benimsemekte zorlanacaklarını söyleyebiliriz.  Kripto paraların, varlık sınıfından sermaye sınıfına dönüştürülebilmesi için daha iyi bir altyapıya ve piyasalarda güvenilirlik oluşturmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Zira, kurumsal yatırımcılar genelde derecelendirme kuruluşlarının verdiği notları baz alarak ve bu nota karşılık gelen risk priminin kazancını talep ederek yatırım yaparlar. Kripto para ve borsalarının bu noktaya gelebilmesi için olgunlaşmaya ve yeni süreçlerin oluşturulmasına ihtiyaç duyulacağı konusuna eminim siz de katılacaksınızdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder